TBMM, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’ni Görüştü

Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerinde görüşmeler devam ediyor.

TBMM Genel Kurulunda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 1. ve 2. maddeleri kabul edildi.

Teklif üzerine grubu adına söz alan Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarını ve buna bağlı gelişmeleri değerlendirdi.

"Eve dönüşle" ilgili sürecin hukuki zeminde ilerlemesini "hayati derecede önemli" gördüğünü vurgulayan Ergin, "Önceki iki başarısız girişimin bu yüzden netice alamadığını değerlendiriyorum. Bu nedenle yasa yapım sürecinin hızlandırılmasını öneriyorum." dedi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, ilaç giderlerinin SGK bütçesi içindeki sağlık harcamalarının "en ağır kalemlerinin başında" geldiğine işaret etti.

Türkiye'de sağlık sisteminin mali yükünün tedaviden çok tüketime, önleyicilikten çok sürekli kullanıma doğru sürüklendiğini savunan Akburak, "Halkımız daha fazla ilaç tüketiyor, devlet daha fazla ilaç ödüyor fakat bununla orantılı şekilde sağlıklı bir toplum ortaya çıkmıyor." ifadesini kullandı.

MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, sanayicilerle istişarelerinde özellikle ihracat yapan firmaların döviz kurundan ziyade artan işçilik maliyetleri nedeniyle rekabet gücünde zorlandıklarını ifade ettiklerini anlattı.

İş gücü maliyetlerinin doğrudan maliyet yapısını etkilediği bu süreçte nitelikli eleman bulma sorununun da sanayicinin önünde önemli bir başlık halinde durduğunu belirten Ersoy, piyasa koşullarının birçok üretici firmanın bilançosunu olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Bu durumun borçluluk oranlarını artırdığına ve kredi notlarında düşüşlere yol açtığına dikkati çeken Ersoy, bunun da kredilere erişimi zorlaştırdığını, üretim ve ihracat odaklı firmalar açısından ilave baskı oluşturduğunu söyledi.

Ersoy, "Üretimi, istihdamı ve ülkemizin ekonomik direncini korumak için yerli firmalarımızı desteklememiz büyük önem arz etmektedir." dedi.

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, elinde ekmek, sepet ve zeytin dalı ile kürsüye geldi.

İktidarın halkın anlattıklarını duymadığını, halkın çilesinin ve derdinin farkında olmadığını savunan Ayan, önündeki sepetin halkın ve barışın sepeti olduğunu söyledi. Ayan, "Bu sepette ekmek mücadelesi var, barış mücadelesi var. Savaş ve barışta unutulmaması gereken bugünün kararı, yarının kaderini doğurur. O halde bugün karar verdiğimiz barış ile yarının kaderini değiştirelim." diye konuştu.

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, bütçeyle birlikte "olmayanı varmış gibi gösteren anlayışı" konuştuklarını ileri sürdü.

Son yıllarda vergilerde yüksek artış oranlarının yaşandığını ve halktan toplanan vergilerle önemli gelir elde edildiğini belirten Arslan, "Sorun, kaynağın yokluğunda değil yaratılan kaynağın kimler tarafından nasıl kullanılacağıdır. Burada da iktidar önceliğini ve tercihini ne yazık ki milyonlarca dar gelirli lehine kullanmamıştır." diye konuştu.

AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, iktidarlarının Türkiye'de hayata geçirdiği büyük yatırımları ve projeleri anlattı, muhalefetin bu yatırım ve projeleri kimi zaman hafife aldığını kimi zaman da engellemeye çalıştığını dile getirdi.

Muhalefetin hayranlık duyduğu isimlerin "Türkiye'nin ve Erdoğan liderliğinin önemini kabul ederken" muhalefetin kendisinin hala bu gerçeği görmekte zorlandığını söyleyen Ok, "Demek ki mesele, Avrupa'nın Türkiye'ye bakışında değil muhalefetin Türkiye'ye şaşı bakışındadır." ifadesini kullandı.

Ok, "Bu bütçe, masumlara el uzatan, zalimlere set olan bir dış politikanın sonucudur." dedi.

Şahsı adına söz alan EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise bütçe teklifini eleştirerek, bütçenin kapitalist sömürüye, zorbalığa, büyük sermayeye ve işbirlikçilerine hizmet ettiğini öne sürdü.

"Kim olursa olsun bu tip olaylar hiçbir şekilde tasvip edilemez"

Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bir futbol karşılaşmasında eski milletvekili Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahürat yapıldığını anımsattı.

Hiçbir şekilde kabul edemeyecekleri bu olaya ilişkin hem Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) hem de kendilerinin gerekli soruşturmayı yürüttüklerini belirten Bak, "6222 sayılı yasaya göre o eylemi yapan kişilerle ilgili gerekli araştırma, değerlendirme ve tribünde bulunanlarla ilgili maçtan men cezasından tutun da diğer hususlara kadar bir süreç olacak." açıklamasında bulundu.

Sporun centilmence yürütülmesini engelleyecek eylemlere tamamen karşı durduklarını vurgulayan Bak, "Kim olursa olsun, bu tip olaylar hiçbir şekilde tasvip edilemez. Sporun etik ruhuna, fairplay ruhuna yakışmayan süreçtir, bunu kabul edemeyiz." ifadelerini kullandı.

Van'a stat inşası için çalışmaların hazırlandığını dile getiren Bak, bu yıl başlamayı planladıklarını, yarım kalan İpekyolu merkezindeki spor kompleksinin inşaatına devam ettiklerini söyledi.

Güncel KYK burs miktarlarını hatırlatan Bak, "Bu yıl Maliye Bakanlığıyla görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah öğrencilerimiz için yeni bir artış söz konusu. Bunu da yakında açıklayacağız. Şu anda 650 binin üzerinde öğrencimize burs veriyoruz, yaklaşık 958 bin öğrencimize de kredi veriyoruz." diye konuştu.

Bakan Bak, KYK kredilerinin geri ödemesinde faizin kaldırıldığını anımsattı.

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 3. maddesi kabul edildi.

Genel Kurul'da milletvekilleri, kesin hesap kanunu teklifinin 3. maddesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

Yeni Yol Partisi Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu, Kahramanmaraş merkezli depremlere değinerek, kentte deprem sonrası yapılan çalışmaların önemini vurguladı.

Karatutlu'nun kente "17 bin 500 kişilik stadyum yapılacağı" sözünün verildiğini belirtmesi ve yurt olmadığı için üniversitelerin eğitime 2 yıl uzaktan devam edildiğini ileri sürmesi üzerine, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, stadyumun ihalesinin gerçekleştirildiğini, çalışmaların devam ettiğini ve kentte 4 yurt yaptıklarını söyledi.

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Türkiye'de hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğü ve demokrasi sorunlarının etnik bir sorun olmadığını belirterek, "İYİ Parti olarak terörsüzlüğe karşı değiliz. Hiçbir Türk vatandaşının burnunun kanamasına razı olamayız. Ancak terörsüzlük eğer devletin çözülmesi pahasına sağlanıyorsa, bu barış değil, geleceği ipotek altına almak demektir. Hiçbir terör örgütü, Türk devleti ve milleti için rakip ve muhatap olamaz." diye konuştu.

MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, bütçeyi devletin önceliklerini, vicdanını ve hedeflerini yansıtan en temel belge olarak nitelendirdi. Partisinin görüşlerine ve mensuplarının önemine yönelik değerlendirmelerde bulunan Fendoğlu, şunları söyledi:

"Şunu herkes bilmelidir: Devlet Bahçeli varsa ihanet olmaz. MHP varsa vatana, bayrağa, ezana ve devlete ihanet asla olmaz. Bizim mücadelemiz ayrıştırma değil, birlik ve kardeşlik mücadelesidir. Terörün her türlüsüne karşıyız. Kimden gelirse gelsin, adına ne denirse denilsin, terör milletimizin ortak düşmanıdır. MHP dün olduğu gibi bugün de terörsüz bir Türkiye'nin teminatıdır. Terörsüz Türkiye bizim kırmızı çizgimizdir. MHP'nin durduğu yer nettir. Terörle müzakere olmaz, terörle mücadele olur. Silahın gölgesinde siyaset olmaz. Devletin diz çöktüğü bir Türkiye asla olmaz."

DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, 2026 bütçesinin toplumsal uzlaşı ve mutabakatı değil, eşitsizlik üzerinden şiddeti yeniden üreten, yoksulluğu gözetmeyen bir düzen kurduğunu ileri sürdü.

Toplumda sosyal yıkım ile fiziki ve psikolojik şiddet olaylarının arttığını savunan Aslan, "Silaha ayırdığımız her kaynak barışa, eğitime, kadına, çocuğa, sağlığa ayrılan hizmetten çekilmiş rakamlardır. İşte, önümüzde duran bütçe tam olarak budur. Gerçek güvenlik ise İHA'yla, SİHA'yla, füzeyle değil, eşit yurttaşlık ve demokratik çözümle inşa edilebilecek barış toplumudur." dedi.

CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, bütçenin her geçen yıl daha kötüye gittiğini, 2026 yılı bütçesinin çoğunluğunun vergi ve cezalardan oluştuğunu, faize harcanan paranın fazla olduğunu savundu.

Hayvancılıkla uğraşanların çeşitli sorunlar yaşadığını öne süren Akbulut, "Ülkemizde eti, süt ürünlerini pahalıya yiyorsak, fahiş fiyatlara satın alıyorsak bu üretim maliyetlerinin yüksekliğinden. Destek verseler üretim maliyeti düşecek. Niye vermiyorlar? Çünkü, arkadaşlar ithalat lobilerini, ithal etmeyi çok seviyorlar." ifadelerini kullandı.

AK Parti Yozgat Milletvekili Süleyman Şahan, Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze için yaptıklarına dikkati çekti, muhalefetin ise "Erdoğan, Gazze için kılını dahi kıpırdatmadı" iddiasını dile getirdiğini aktardı.

Muhalefetin dış politikasını, "Brüksel'de Türkiye düşmanlarına mikrofon uzatmak, ülkesini yabancı ülkelere şikayet etmek" diye nitelendiren Şahan, "CHP rüşvetlerle yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, derhal arındırılmalıdır." dedi.

Şahan, muhalefetin en büyük sorununun "iş bilmezlik" olduğunu belirterek, "Ülke yönetmek konser faturası kesmeye benzemez. Ülke yönetmek iki kuleye 2,2 milyar lira vermeye benzemez. Ülke yönetmek bahane üretmek değildir." ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'ın Şahan'ın ifadelerine tepki göstermesi üzerine AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında kısa süreli tartışma yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Şahan'ın konuşmasına destek vererek, CHP'li milletvekillerini eleştirdi.

Şahsı adına söz alan AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, bütçe üzerindeki eleştirilerin, "körü körüne muhalefet edebilmek için" yapılan eleştiriler olmaktan öteye geçmediğini söyledi.

Öztürk, 2024 yılında yaşanan olumsuzlukları hatırlatarak, buna rağmen pek çok şey yapıldığını vurguladı.

Şahsı adına söz alan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projesini eleştirdi. Mesleki eğitime karşı olmadıklarını belirten Kadıgil, "zengin çocukları lüks kolejlerde en iyi eğitimleri alırken, yoksul çocukların staj adı altında köle gibi" çalıştırılmasına karşı olduklarını ifade etti.

Futbolda bahis soruşturması

Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yasa dışı bahisle mücadeleye karşı MASAK koordinasyonunda çalıştıklarını anlattı.

Futbolda bahis soruşturmasının devam ettiğini, bazı futbolcularla ilgili hak mahrumiyeti kararı verildiğini hatırlatan Bak, şunları kaydetti:

"Ayrıca 5 bin kişilik bir araştırma devam ediyor. Bunların içerisinde menajerler başta olmak üzere, teknik heyet üyeleri, federasyondan verilen lisanslarla sahada görev yapan kişilerle ilgili süreç devam ediyor. Hükümetimiz kararlılıkla yasa dışı kumar, bahis ve şans oyunları üzerinde bir eylem planı yürütmektedir. Yakinen takip ediliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'ın koordinasyonunda bu süreçler devam ediyor. Her 2 ayda bir bunlarla ilgili geldiğimiz noktalarla ilgili değerlendirme yapılmaktadır. Toplumda aile içi huzuru, gençlerin alışkanlıklarını tetikleyen bu tip konularla ilgili etkin bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz."

Adana'da olimpik havuzun yapımının tamamlandığını ifade eden Bak, diğer yatırımlara ilişkin de bilgi verdi.

TBMM Genel Kurulunda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 4. maddesi kabul edildi.

Teklif üzerine grubu adına söz alan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Medeni Yılmaz, 2025'in "Aile Yılı" ilan edildiğini ancak ailelerin durumunun içler acısı olduğunu savundu.

Emekli aylığı ve asgari ücretin açlık sınırının çok altında yer aldığını iddia eden Yılmaz, "Emeklilerimizin geçinebilmesi neredeyse imkansız hale geldi. Emeklilere zam istendiğinde kaynakların yetersizliğini bahane edenler, bütçeden faize 3 trilyon liraya yakın ödenek ayrıldığını gören insanımızı buna inandıramaz." dedi.

Yılmaz, sağlık politikalarını da eleştirerek, hastaların yeterli hizmet alamadığını, doktorların ise mutsuz olduğunu savundu.

İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Terörsüz Türkiye sürecine yönelik eleştirilerini dile getirdi.

Yeni anayasa tartışmalarına değinen Olgun, "Bakın ortada bir gerçek var, bu Anayasa'yı 12 kez değiştirdiniz. Maddelerin, 4'te 3'ünü yeniden yazdınız. Bütün yetkilileri tek elde topladınız, denetimi neredeyse sıfırladınız. Yetmedi mi?" sorusunu yöneltti.

DEM Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, ülkede insanların geçinemediğini savundu.

Hülakü, Türkiye'de hiçbir şeyin dört dörtlük olmadığını söyleyerek, "Gıda pahalı, elektrik pahalı, gaz pahalı, her şey çok pahalı. Ama bu ülkede çok ucuz bir şey de var, insan hayatı çok ucuz bir ülkede." diye konuştu.

Bütçenin halkın bütçesi olmadığını savunan Hülakü, bu yüzden bütçeye kabul oyu vermeyeceklerini bildirdi.

CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, beraberinde getirdiği dövizleri, Başkanlık Divanı'nın önüne koydu.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, buna izin vermeyeceğini söyleyerek, dövizlerin bulunduğu yerden kürsüye taşınmasını istedi.

Dövizleri kürsüye getirerek konuşmasına devam eden Sarı, Türkiye'de ekonomide, adalette kriz yaşandığını, gençlerin umutsuz, emeklilerin yoksul, çiftçinin ise borç batağında olduğunu ileri sürdü.

AK Parti hükümetlerinin bütçe yapmayı bilmediğini savunan Sarı, "2024'te bir bütçe yaptınız, kesin hesaplarda ortaya çıkan bir değer var, 773 milyar lira parayı kullanamadınız, kullanmadınız. Halkın sorunlarını çözmek için size verilen bu yetkiyi, Meclis'in vermiş olduğu bu bütçeyi AKP iktidarı kullanmayarak bu vatandaşa ihanet etmiştir." ifadelerini kullandı.

CHP'li Sarı'nın konuşmasının ardından yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Sarı'nın kendilerine yönelik "bütçe yapmayı beceremedikleri" iddiasında bulunduğunu söyledi.

Usta, iktidarları döneminde yolları, okulları, hastaneleri yaptıklarını belirterek, "Biz bu söylenenlerin hepsini çoktan yaptık ama sizin gibi yolsuzluk, arsızlık yapmadık." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, yerinden söz alarak Usta'ya cevap verdi. Günaydın, "Yatırım yaptığınızdan bahsediyorsunuz. 79 yılda tüm Cumhuriyet hükümetlerinin kullandığı verginin 6 katını AKP kullandı. Bu vergiyle Türkiye'yi yolsuzlukta ve yoksullukta birinci yaptınız." sözlerini sarf etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Usta ise son genel seçimlerde milletin yönetim hakkını özgür iradesiyle kendilerine verdiğini anımsatarak, "Bu 5 yılı sonuna kadar kullanacağız, yolsuzlara da yol yapmayı öğreteceğiz." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Günaydın da "2023'te seçimi kazandınız, 2024'te kaybettiniz. 'Topal ördek'siniz, ilk seçimde gideceksiniz." diye konuştu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, yaşanan karşılıklı tartışmalara değinerek, Bakanların da görüşmelerde bulunduğunu ve her maddeden sonra eleştirilere cevap verdiklerini anımsattı.

Kaya, karşılıklı tartışmaları İçtüzüğe ve Danışma Kurulu kararlarına aykırı bulduklarını söyledi.

"Kardeşlik davasından asla geri dönmeyelim"

AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, şehit olmaya her zaman hazır olduklarını ancak tarihin ve geleceğin bugün istediği şeyin geçmişteki gibi cephelerde can vermek olmadığını ifade etti.

Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelebi, "Bugün bizden istenen şey, silahla değil sözle, öfkeyle değil hikmetle sorunlarımızı çözmek, iç cephemizi güçlendirmektir. Aslanlarımız geri dönmedi, biz de bu kardeşlik davasından asla geri dönmeyelim." diye konuştu.

Oyuna gelmeyeceklerini, bir ve beraber olmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Çelebi, şunları söyledi:

"'Silah bırakmasınlar' diye iç geçiren çakma solculara ve sorundan beslenen hormonlu saksı milliyetçilerine aldanmayacağız. Çünkü biliyoruz ki dün hain terör örgütü evlatlarımızı katlederken onlara sempati beslemek nasıl solculuk değilse, bugün de onları feshederken oyunbozanlık yapmak solculuk değildir. Dün elinde silah varken terörün dayattığı zihniyete teslim olmak nasıl milliyetçilik değilse, bugün silah bıraktırırken karşı koymak da milliyetçilik değildir." ifadelerini kullandı.

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelerin bazı uluslararası aktörlerin "yegane karar verici edasıyla sürdükleri politikalarının" etkisinden ari düşünülemeyeceğini dile getirdi.

Ekonomide istikrarı sağlamak ve tek haneli enflasyon rakamlarına kalıcı bir şekilde ulaşmanın uzak bir hedef olmadığını belirten Osmanağaoğlu, "Bu manada istihdam ve katma değer sağlayan üretken yatırımların ivme kazanacağı bir dönemin içinde olduğumuz da elbette ortadadır. Harcama disiplinine sadık kalınan, fiyat istikrarının sağlanması için alınan kararlara riayet edilen, sürdürülebilir büyüme hedeflerinden sapmayan politikaların icra edildiği de inkar edilemeyecektir." sözlerini sarf etti.

Osmanağaoğlu, dar ve sabit gelirli vatandaşların ekonomik refahını artıracak somut ve acil adımların atılması gerekliliğinin ortada olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Bu minvalde emeklilerimizin ve çalışanlarımızın aylıklarının iyileştirilmesine yönelik gerçekleştirilecek çalışmaları, BAĞ-KUR pirim gün sayısının düşürülmesi suretiyle esnafımızı ve çiftçilerimizi rahatlatacak düzenlemeleri, birinci derece memurlarımıza 3600 ek gösterge verilmesine yönelik beklentileri, ev hanımlarına pirim desteği sağlanmasıyla emeklilik hakkı tanınmasına yönelik atılması gerektiğine inandığımız adımları ziyadesiyle önemsemekteyiz."

Şahsı adına söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, bütçenin istikamatinin "Türkiye Yüzyılı" olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarları dönenimde yapılan çalışmaları anlatan Gözgeç, kadını daima politikalarının merkezine aldıklarını belirtti.

Gözgeç, "'Kadını eve hapsettiniz' diyorsunuz ya, evi yuva olarak gördüğünüzün altını çizerek söylüyorum, bugün Meclis'te yüzde 20'lere ulaşan kadın milletvekili var. Öğretmenlerin yüzde 62'si, hakim ve savcıların yüzde 38'si kadın. Kadın kollarımızın 5 milyonu aşan üyesi var. Sadece kadın kolları teşkilatımızda aktif görev yapan 600 bin kadın var. " dedi.

"40-50 bin kişilik kapasiteyi de önümüzdeki yıl tamamlamış olacağız"

Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Bakanlık olarak bağımlıkla mücadelede görevlerinin öncelikle "önleme" yönünde olduğunu belirtti.

Bu konuda yaptıkları örnek çalışmaları paylaşan Bak, etkin sonuçlar elde ettiklerini bildirdi.

Bak, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 5 bin kişilik stadyumun ihalesini yaptıklarını ve yapım işlemlerinin başladığını aktardı.

Bakanlığın amatör spor kulüplerine yönelik desteklerini paylaşan Bak, "Amatör spor kulüplerine bu yıl yaklaşık olarak 600 milyon lirası nakdi olmak üzere toplam 1 milyar liranın üzerinde bir destek verildi ve verilmeye devam ediyor. 2006 yılında da daha fazla desteği öngörüyoruz." diye konuştu.

Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da yapılan spor yatırımlarını paylaşarak, "Amacımız, gençlerin, sporun birleştirici, iyileştirici gücünü kullanarak spora yönlendirilmesi ve sosyalleşmesi, gençlik merkezlerinde vatanını, milletini seven, toplumla uyumlu gençler yetiştirmek." dedi.

Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının 1 milyon kapasiteye ulaştığını aktaran Bak, bu yıl başvuran öğrencilerin yüzde 97'sinin yurtlara yerleştirildiğini aktardı.

Bakan Bak, gelecek yıl KYK yurtları kapasitesinin artacağını da bildirerek, "İnşaatı devam eden yurtlarımız var. Yaklaşık 40-50 bin kişilik kapasiteyi de önümüzdeki yıl tamamlamış olacağız." diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 5. maddesi kabul edildi.

Genel Kurulda milletvekilleri, kesin hesap kanunu teklifinin 5. maddesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, AK Parti'nin 2002-2014 ile 2014-2024 yılları arasındaki dönemlerini kıyaslayarak ekonomiye ilişkin bazı rakamlar paylaştı.

İlk dönemde ekonomi verilerinin daha iyi göründüğünü dile getiren Esen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirdi.

Vatandaşların sesinin duyulması gerektiğini belirten Esen, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmeden Türkiye'de yaşanan sorunların bitmeyeceğini savundu.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, milletvekili yemin metninden bazı ifadeleri okuyarak "Terörsüz Türkiye sürecine" ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Aydın, İmralı ile yapılan görüşmeler ile DEM Parti'nin TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmaları kapsamında hazırladığı raporu eleştirdi.

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, bütçenin yalnızca gelir ve gider kalemlerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda devletin milletine ne vadettiğinin ve geleceği nasıl okuduğunun en açık belgesi olduğunu vurguladı.

Işıkver, bütçeye milletin beklentileriyle devletin yüksek hedefleri arasında kurulan stratejik denge açısından baktıklarını belirterek "2026 bütçesi, istikrarı önceleyen, icraata dayanan, kalkınmayı merkeze alan, küresel riskleri öngörerek hazırlanmış gerçekçi bir bütçedir." dedi.

DEM Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, 2026 yılı bütçesinin daha önceki bütçeler gibi "güvenlikçi bir zihniyetle" hazırlandığını, bu yanlışın bedelini en ağır şekilde toplumun tüm kesimlerinin ödediğini savundu.

CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, hükümeti eleştirerek "Biz maalesef 2026 bütçesini baskı ve hukuksuzluk ortamında konuşmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, son yıllarda uluslararası çevrelerin bazı rapor ve endeks sıralamaları üzerinden Türkiye'ye parmak salladığını, bu çevrelerin insan hakları ve adalet alanında Türkiye'yi çocukları katleden İsrail'den bile geride gösterdiğini, bu nedenle söz konusu rapor ve endeksleri ayaklarının altına aldıklarını söyledi.

Türkiye'nin Uganda ve Zambiya'yla değil ABD ve Avrupa ülkeleri ile kıyaslanması gerektiğine işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sağlık hizmetlerine erişim oranı ABD'de yüzde 93, Avrupa'da yüzde 95 iken Türkiye'de ise nüfusun yüzde 99'u sağlık erişimine ulaşabiliyor. Barınma hakkına bakıyoruz, bugün Amerika'da 771 bin insan evsiz olarak sokaklarda yaşıyor. 13 Avrupa ülkesinde 1 milyondan fazla insan evsiz olarak sokaklarda yaşıyor. Türkiye'de ise 5 bin 285 kişi sokaklarda yaşıyor, alın size veri. Demokratik siyasete katılım oranı ABD'de yüzde 58, Avrupa'da yüzde 55'lerde iken Türkiye'de yüzde 90'larda."

Şahsı adına konuşan AK Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal, bütçenin harcamaları arttırmak için değil, milletin hayatını kolaylaştırmak, piyasada güveni pekiştirmek, yatırımın önünü açmak ve üretimi büyütmek amacıyla hazırlandığını kaydetti.

Şahsı adına söz alan CHP Gaziantep Milletvekili Merih Meriç ise bütçenin emekliye, asgari ücretliye, işçiye harcanmadığını, bütçenin bazı çevrelere aktarıldığını iddia etti.

Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, gençlerle ilgili projeleri anlattı.

Bak, şöyle konuştu:

"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ortak yürüttüğümüz proje ile geçtiğimiz dönemde 10 bin istihdam sağlayan projeler gerçekleştirdik. Yaklaşık 150 fabrikanın kurulmasını sağlamış olduk. Özel özel üniversitelerdeki gençlerin hayallerini kurdukları projeleri gerçekleştirmeleri için Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) çerçevesinde geçtiğimiz yıl 360 milyon lira öğrenci kulüplerine aktardık. Bu gençlerimiz inanılmaz projeler ortaya çıkardı. Ayrıca bu yıl da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yaklaşık 1,2 milyar liralık bir yatırımı gençlerin istihdama katılması için gündeme alıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile 50 tane fabrikanın kurulumu ve bu çerçevede istihdamı arttırmak için çalışma yürütüyoruz."

Bağımlılıkla mücadeleye de değinen Bak, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri ile gençlere eğitim verdiklerini, gençleri tehdit eden bu süreci yakından takip ettiklerini vurguladı.

Bak, "Sadece bu yıl bağımlılıkla mücadele kapsamında araştırma yapan akademisyen ve sivil toplum örgütlerine 200 milyon lira civarında bir proje desteği vereceğiz." dedi.

Bağımlılıkla mücadelede sporun birleştirici ve iyileştirici gücüne inandıklarını vurgulayan Bak, gençleri ve çocukları spora teşvik etmek için çalışmalarının devam ettiğini, bütçelerinin yaklaşık yüzde 40'ını spor tesislerine ayırdıklarını ve gençlerin bağımlılıktan uzak durması için çaba gösterdiklerini kaydetti.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 5. maddesi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 6. maddesi kabul edildi.

Teklif üzerine grubu adına söz alan Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, 2026 Yılı Bütçe Teklifi'ne göre Türkiye'deki 255 bin işletmenin ödediği kurumlar vergisinin bütçenin faiz giderini ödemeye yetmediğini söyledi.

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve yoksulluğun Türkiye'nin en büyük sorunları arasında yer aldığını savundu.

İktidarın sunduğu büyüme rakamlarının "belirli bir azınlığa yaradığını" iddia eden Gürban, Türkiye'nin üretim kapasitesinin artmadığını, aksine gelir adaletsizliğinin arttığını ileri sürdü.

MHP Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı, esnafın devlet ile millet arasındaki en sağlam bağ olduğu, bu bağ zayıfladığında "toplumun çözülmeye başlayacağı" yorumunu yaptı.

Esnafı bütçe kalemi olarak değil milletin ve devletin asli unsuru olarak gördüklerini ifade eden Kaşlı, yükselen enerji ve kira maliyetleriyle finansmana ulaşmada yaşanan zorlukların esnafı ciddi şekilde etkilediğini söyledi.

Esnafın talebinin net olduğunu belirten Kaşlı, "BAĞ-KUR prim gün sayısı 9 binden 7 bin 200 güne düşürülmeli, SSK ile aradaki fark giderilmelidir. Bu düzenleme sosyal adaletin ve sürdürülebilir bir emeklilik sisteminin gereğidir." diye konuştu.

DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, kaynakların emekçiye, üreticiye, kadına ve çocuğa aktarılmasını, vergide adaletin sağlanmasını, holdinglerden, zenginlerden servet vergisi alınmasını ve vergi toplarken kurumlar vergisinde muafiyet uygulanmamasını istedi.

CHP İstanbul Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu, yargıyı ve uygulamalarını eleştirdi.

Partisinin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na sunduğu raporda hakim ve savcıların dokunulmazlığının kaldırılmasını önerdiklerini bildiren Berberoğlu, "Alkollü sürücünün ehliyetini alıyorsunuz, yanlış ameliyat yapan doktora ceza veriyorsunuz, bir kalemde sizin, benim, başkasının hayatını karartan savcı ve hakime hesap soramıyoruz. Böyle bir dünya var mı? Herkes yaptığı işin bedelini kanun karşısında ödesin." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni de eleştiren Berberoğlu, "Siyasi partileri tek adamlara bağlamadan bir demokrasi sistemini yeniden inşa edelim." dedi.

AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, sorunun bütçeden değil, CHP'nin değişmeyen muhalefet anlayışından kaynaklandığını söyledi. Çalkın, "Bu muhalefet, dün iktidarken sorunların mimarı olmuş, bugünse sorunlarla mücadelenin önünde büyük bir engeldir." diye konuştu.

Türkiye'nin probleminin mali açık değil muhalefet açığı olduğunu dile getiren Çalkın, CHP'nin hiçbir zaman milletin iradesine yaslanmadığı, hep vesayetin gölgesinde kaldığı değerlendirmesinde bulundu.

Çalkın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ekrem İmamoğlu'nu "CHP'nin Vietnam'ı" şeklinde tanımladı.

Eski milletvekili Leyla Zana üzerinden yapılan "provokasyonları" kınayan Çalkın, şunları söyledi:

"Cumhuriyet öncesi ve sonrası Kürtler devletiyle hep birlikte olmuştur, bugün de bu irade daha da kökleşmiştir. Bu devlet bizimdir, kimse fitne çıkarmasın, vatanımızda ayrımcılık sergilemesin, bin yıllık kardeşliğimize gölge düşürmesin. Ülkemizde zaman, birlik ve beraberlik zamanıdır. Zaman, Terörsüz Türkiye zamanıdır. Bize düşen vazife, milletin değerlerini yaşatmak, hak ve hürriyeti devletin teminatı altına almak, ülkemizde hiç kimsenin kendini dışlanmış hissetmemesi için çalışmaktır."

"Bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım"

Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

İstanbul'da iptal edilen bir konser üzerinden "Kürtçe düşmanlığı" yapıldığına yönelik iddialara değinen Tekin, AK Parti'nin vatandaşların Kürtçe öğrenmesi için bir dizi etkinliği hayata geçirdiğini anımsattı.

Talep edilmesi durumunda vatandaşların Kürtçe, Kırmançi ve Zazaki dahil 30'a yakın yaşayan dil ve lehçeyi öğrenmesini mümkün hale getirdiklerini belirten Tekin, bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptıklarını söyledi.

Bu alanda kaç öğretmen atandığına yönelik soruyu yanıtlayan Tekin, "Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaki ve Kırmançi derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım." dedi.

Norm ihtiyacı konusunu da değerlendiren Tekin, "Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda halihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor." dedi.

Okul dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı bulunduğunu vurgulayan Tekin, "Teşvik edin, orada işverenler, işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. Bütün bunlar yapılmışken hükümetimizi, bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum” diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Genel Kurulda milletvekilleri, kesin hesap kanunu teklifinin 7. maddesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, yeraltı kaynakları, coğrafi özellikler, tarihi geçmiş ve genç nüfus bakımından dünyanın en muhteşem özelliklerine sahip bir ülkede her gün işsizliğin, geçim sıkıntısının ve faturaların konuşulmasının "büyük bir sorunun varlığını gösterdiğini" belirtti.

Gençlerin geçim sıkıntısı çektiğini öne süren Doğan, "Gençlere dediniz ki okuyun, onlar da okudular. Her köye üniversite yapmakla övünüyorsunuz ama o üniversitelerde görev yapan akademisyenler de okuyan öğrenciler de biliyorlar ki üniversite okuyan gençlerin yüzde 80'i iş bulamayacak." dedi.

Doğan, AK Parti'nin vaatleri ile yaptıkları arasında "terslik bulunduğunu" iddia etti.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, MHP'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in bir "soy evlatları" bir de "can evlatları" olduğunu, can evlatlarının kim olduklarının da lafla değil tavırla belli olduğunu dile getirdi.

Bir futbol karşılaşmasında eski milletvekili Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahürat yapılmasına değinen Taşcı, şöyle konuştu:

"Bu ne menem bir barış sancısı ki tribünlerde bir kişiye küfrü en ağır yaptırımlara müstahak, affedilemez sayıyor ama binlerce insanın katledilmesini, binlerce cinayeti, tecavüzü, af dilemeyi bile gerektirmeyecek, pişmanlık, ceza gerektirmeyecek bir hak sayıyor. Küfrü kınıyor, katliamı alkışlıyor. Küfürbaza kin kusuyor ama katillere anayasal garanti altında imtiyaz istiyor burada."

MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı her meselede lazım olan ilk şeyin "birlik şuuru" olduğunu belirterek, "Fikirlerimiz elbette farklı olabilir, yollarımız ayrılabilir. Ancak milletin çıkarları, devletimizin bekası söz konusu olduğunda tek yürek olmak zorundayız." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çizdiği istikametin, milletin birlik ve beraberliği, devletin bekası ve geleceğin teminatı olduğunu dile getiren Küçük, "Çıkılan bu yolda dün olduğu gibi bugün de yarın da her koşulda, amasız, lakinsiz, fakatsız bir şekilde liderimizin arkasında durmaya devam edeceğimizi aziz milletimizin huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyoruz." diye konuştu.

Küçük, MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in, "Türk milletçilerinin, ülkücülerin bir tek partisi vardır, o da MHP'dir" sözünü hatırlatarak, "Dün Başbuğumuzun arkasında nasıl ölümüne durduysak bugün liderimizin arkasında da aynı şekilde duracağız." sözlerini sarf etti.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, Türkiye'nin basın özgürlüğünde dünya sıralamalarında alt sıralara demir attığını iddia etti.

TÜİK istatistiklerine göre Hakkari'nin intihar hızının en yüksek olduğu iller arasında üst sıralarda yer aldığını dile getiren Düşünmez, "İntiharları yalnızca bireysel psikolojiyle açıklamak, sorunu örtmek anlamına gelir. Biliyoruz ki gençler durup dururken hayattan vazgeçmez, yaşama umudunu kaybetmez. Bu ölümler işsizlikle, yoksullukla, geleceksizlikle, sosyal yalnızlıkla ve kamusal ilgisizlikle doğrudan bağlantılıdır." ifadelerini kullandı.

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, kesin hesapların devletin kasasına ne kadar para girdiğini, bunun ne kadarının harcandığını gösterdiğini belirtti.

İktidarın 2024 ekonomi tahminlerinde "başarısız kalındığını" savunan Taşkent, "Bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda tablo nettir, 2024 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri, yaklaşık 10,8 trilyon liraya ulaşırken, bütçe gelirleri 8,7 trilyon lirada kalmıştır. Aradaki fark, yani 2 trilyon lirayı aşan bütçe açığı, bu iktidarın 'mali disiplin' söyleminin içinin ne kadar boş olduğunu göstermektedir." dedi.

Taşkent, 2024'te alım gücünün ve asgari ücretin azaldığını, emeklilerin ihtiyaçlarını karşılayamadığını, buna rağmen bütçeden yoksulluğu azaltacak ve gelir dağılımını düzeltecek kalıcı adımlar atılmadığını iddia etti.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir belediyelerine yönelik eleştirilerini dile getirdi.

Gökçek, CHP'li belediyelerin verilen sözleri tutulmadığını söyleyerek, "Cumhurbaşkanımız, asrın lideri Recep Tayyip Erdoğan 350 bin deprem konutunu teslim ederken siz '100 bin konut üreteceğiz' deyip '0' konut ürettiniz. '630 kilometre metro yapacağız' dediniz yapmadınız." dedi.

Ankara'nın, Türkiye'nin en pahalı suyunu kullandığını anlatan Gökçek, şehre 58 kilometre metro yapılacağının söylendiğini ancak yapılmadığını kaydetti.

Gökçek, "vurgun" deyince CHP'li belediyelerin akla geldiğini öne sürerek, "Sadece İstanbul'da hafriyat gelirinden 31 milyar lira götürdüğünüz ortaya çıktı. Naylon faturalar, sahte alımlar, hayali ihaleleriniz tek tek ortaya çıktı." diye konuştu.

Şahsı adına söz alan AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Baykan, muhalefete eleştirilerde bulunarak, şunları söyledi:

"Sizi takdir ettiğimiz yönleriniz de yok değil. Maşallah, mezar başında rakı muhabbeti dahil her yanlışı savunacak bir özgüvene sahipsiniz. Buradan net söylüyorum, adabıyla içkisini içen, muhabbetini yapan vatandaşlarımıza afiyet olsun. Ama mezarlık istismarı yapanlara 'edep ya hu' demek de boynumuzun borcudur. Gerçi biz sizden memnunuz. İstediğiniz kadar program yenileyin. Hala kendi kendinize çalıp oynadığınız masalsı günlerde yaşıyorsunuz. Program mı lazım, AK Parti programına bakın. Lider mi lazım, Recep Tayyip Erdoğan'a bakın."

Şahsı adına söz alan CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş, kürsüye, Giresun'un sorunlarının yer aldığı afişle çıktı.

Şehrin her geçen gün "kan kaybettiğini" öne süren Gezmiş, "Fabrikalar kapandı, gençler göç etti, emekli şehrine döndü. Giresun'um dünyanın en kaliteli fındığını üretiyor, fakat hak ettiği değeri alamıyor. Fındığımız 100 lira düştü, yetkililer derin bir sessizlikte. Her geçen gün artan doğa katliamı var. 'ÇED gerekli değildir' diyerek delik deşik ettiniz memleketimin toprağını. Bugün hemşerilerim Bulancak'ta 'bu toprak, bu yaşam bizim' diye seslerini yükseltti." ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulunda daha sonra siyasi partilerin grup başkanvekilleri 2026 yılı bütçesinin maddeleri üzerinde değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, iktidarın ilk döneminde "Kürt meselesi ve temel haklar" ile ilgili ilerlemelerini yok saymaktan veya görmemezlikten gelmenin "haksızlık" olacağını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yönelik konuşan Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu: ,

"Ama siz de özellikle Kurmanci ve Zazaki seçmeli dersleriyle ilgili 'haktır ama yoktur' uygulamanızı görmemezlikten gelirseniz siz de haksızlık yapmış olursunuz. Çünkü bu derslerin seçmeli olması önemli ama kolaylaştıran değil, zorlaştıran bir yönetim anlayışıyla ya da idarecilerinizin bu derslerin seçmeli olması durumunda ortaya koyduğu tutum ve sizin de ayırmış olduğunuz personelin sayısına baktığınız zaman maalesef uygulamada 'haktır ama yoktur' anlayışının olduğunu görüyoruz. Bunu gözden geçirmenizi istirham ediyoruz."

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, bütçenin "problemli olduğunu" savunarak, vatana millete hayırlı olmasını diledi.

Son birkaç gündeki insansız hava aracı olaylarına yönelik konuşan Kavuncu, "Bu dronlar nasıl geliyor, bir zafiyet mi var? Bunun sebebi nedir? 'Hudut namustur' deyince bize öfkeleniyorsunuz. Karadan hududun nasıl zedelendiğini gördük, şimdi havadan çatır çatır zedelendiğini görüyoruz. Buna tahammül edebilecek durumda değiliz. Bununla ilgili net, somut bir açıklama yapılmasını istiyoruz. Üç gün içerisinde 3 tane dronun bu şekilde düşmesi ki; bir kısmının kameraları açık, keşif amaçlı geldiği de net olarak ortada." diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, 2026 yılı bütçesinin ve yeni yılın hayırlı olmasını diledi.

Partisinin siyasetinin, rakamların arasına hapsolmadığını belirten Kılıç, şöyle konuştu:

"Bizim siyasetimiz kucaklaşmaktır, bir olmaktır, beraber olmaktır. Biz huzurlu ve büyük Türkiye idealine kenetlenmiş, inanmış ve iman etmiş kadroyuz. 2026 yılında en büyük hedefimiz terörün zerresinin bile bu topraklarda barınamadığı, huzurumuzun kökleştiği bir Türkiye'dir. Ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde, Terörsüz Türkiye hedefine emin adımlarla yürüyoruz. Kimse bizi bu yoldan çeviremez, kimse bu kardeşlik ahdini bozamaz."

Cumhur İttifakı'nın sergilediği "sarsılmaz dayanışmaya" işaret eden Kılıç, "Bu birliktelik sadece seçim sandığına sığacak bir beraberlik değildir. Milli bir duruştur, bu topraklara verilmiş bir sözdür, sarsılmaz bir kardeşlik ahdidir. İttifakımızın gücü milletimizin ferasetiyle birleşiyor ve cennet vatanımız hak ettiği o müreffeh seviyeye sağlam adımlarla yürüyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Sen o 400 milyon lirayı nereden buldun?"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, barışın dille, sanatla, eşitlikle ve hoşgörü ile geldiğini söyledi.

Birilerinin kendilerine "ulak" dediğini söyleyen Koçyiğit, "Ulak kimdir? Uluslararası istihbarat örgütlerinin temsilciliğini yapanlar, sürece karşı çıkanlar, barışı istemeyenler, Kürt nefretini her fırsatta kusanlar, devlet dışı, norm dışı güçlerin sözcülüğünü yapanlar ulağın dik alasıdır." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AK Parti'li milletvekillerinin "bütçeden söz etmediğini" öne sürdü.

Buna neden olarak "bütçede faize ayrılan paranın 8 bakanlığın bütçesinden fazla olmasını" gerekçe gösteren Günaydın, "Borçlarının faizini ödemek için dışarıdan yeni borç almak zorunda kalıyorlar, faiz dışı açık veriyorlar. Bu bütçenin neyinden söz etsinler." sözlerini sarf etti.

Kendisinin bir evi olduğunu, bunu da banka kredisiyle aldığını dile getiren Günaydın, Osman Gökçek'e yönelik, "Sen de bir ev yaptırıyorsun. '600 milyon lira' dediler, dedin ki '600 değil, 400 verene hemen vereyim'. Ya sen o 400 milyon lirayı nereden buldun?" ifadesini kullandı.

"Peşi sıra gelen cümlelerin gerçeği yansıtmadığını ifade etmek istiyorum"

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, bütçe görüşmelerinde bakanların ve partisinin milletvekillerinin enerjiden sağlığa, tarımdan sanayiye ve savunmaya kadar her konuda doyurucu ifadelerle Türkiye'nin nereden nereye geldiğinden bahsettiğini anlattı.

Akbaşoğlu, "Bu konuda gelip burada 'bütçeden söz etmediler' sözünün, asla ve kata gerçeği yansıtmadığını, peşi sıra gelen cümlelerin de gerçeği yansıtmadığını ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Daha sonra yerinden söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'ın, evinin fiyatıyla alakalı söylediği şeylerin gerçek olmadığını kanıtlamak için kendini mahkemeye verdiğini anlattı.

Gökçek, "Sevgili Gökhan Günaydın, ben kendimi mahkemeye verdim ki yalanlarınız ortaya çıksın diye. Şimdi sana diyorum ki sen İstanbul (Büyükşehir) Belediyesinin arabasıyla 200'den fazla buraya girmediysen istifa ediyor musun?" sorusunu yöneltti.

Günaydın ise yerinden söz alarak Gökçek'e yanıt verdi. Günaydın, Gökçek'e 3 tazminat davası açtığını aktararak, "Hakkımızda yaptığı iftiralardan dolayı Sakarya'da açılan davalar halen devam etmektedir. Seni kaçtığın yere kadar takip edeceğim Osman." dedi.

"Her bir çocuğun can güvenliği önemlidir"

Görüşmelerin ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Kürtçe derslerin seçilmesiyle ilgili okullarda problem çıkartıldığına dair milletvekillerinden bildirimler aldıklarını belirten Tekin, "Bize söyleyin biz okul idarecileriyle konuşalım. Bu konuda hiçbir şekilde bu derslerin seçilmesini engelleyecek bir politikanın içerisinde olmayız." dedi.

Mesleki ve teknik eğitim veren okullarda işbaşı eğitimi ve işbaşındaki beceri eğitimiyle ilgili işletmelerle protokol yaptıklarını aktaran Tekin, protokollerin yapılacağı işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinde çocukların can güvenliğiyle ilgili "en küçük bir risk bulunması" halinde işletmeyle protokolün imzalanmadığını anlattı.

Protokol imzalandıktan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin rutin aralıklarla denetim yaptıklarını kaydeden Tekin, "Sadece bu yıl içerisinde yaklaşık 25 bin civarında protokol iptali yapılmış." dedi.

İşletmeye, beceri eğitimine giden bütün öğrenciler için mesleki ve teknik eğitim veren okullarda ve MESEM'lerde bir öğretmenin koordinatör öğretmen olarak tayin edildiği bilgisini veren Tekin, bu öğretmenlerin de iş yerinde iş güvenliği açısından gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığını ve imzalanan protokole uygun davranılıp davranılmadığını yerinde incelediğini söyledi.

Her bir çocuğun emanet olduğunu vurgulayan Tekin, "Her bir çocuğun can güvenliği bizim kendi çocuklarımız kadar değerlidir, önemlidir. O yüzden rahat olun, biz çocuklarımızın hem işletmelerde beceri eğitimi almalarını hem de sağlıklı ortamlarda eğitim almalarını arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Kesin Hesap Kanunu teklifinin 7. maddesinin de kabul edilmesi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Kaynak:(www.tbmm.gov.tr)